Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, MEB ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nda çalışan sözleşmeli personelin 3+1 düzenlemesi için Meclis’e önerge verildiğinin ortaya çıkması üzerine bir açıklama yaparak, diğer kamu çalışanlarını kapsamayan böyle bir düzenlemenin vicdanları yaralayacağını söyledi. MEB ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nda sözleşmeli çalışan personelin 3+1 düzenlemesiyle ilgili TBMM’ne verilen önerge de diğer kamu çalışanlarının bulunmadığını, bunun Anayasa’ya aykırı olduğunu belirten Taşkın, böyle bir düzenlemenin büyük rahatsızlık yarattığını belirterek açıklamasında şu ifadelere yer verdi.
“Sözleşmeli Diyanet İşleri Başkanlığı personeli ile Sözleşmeli Öğretmenlerin 3+1 düzenlemesi ile 3 yıl sözleşmeli 1 yıl kadroya atandıktan sonra bulunduğu yerde görev yapıp tayin isteme hakkına sahip olabilmesi için AK Parti tarafından TBMM Başkanlığı’na kanun teklifi verilmiştir. Bu düzenleme daha önce 4+2 şeklindeydi. Tüm kurumlarda da bu şekilde devam edilmektedir. Önerge de diğer kamu çalışanlarıyla ilgili bir düzenlemenin bulunmaması tüm kamu çalışanlarını üzmüştür. TBMM Başkanlığına verilen kadro düzenlemesinde sağlık çalışanlarının bulunmaması ayrıca düşündürücüdür! Hâlbuki sağlık teşkilatlarında çok daha fazla sözleşmeli çalışan personel bulunuyor. Üstelik sağlık hizmetlerinin görev sorumluluğu diğerlerinden daha ağır. 560 bin sağlık çalışanı 81 milyona hizmet veriyor. 24 saat esasına göre hizmet sunan sağlık teşkilatlarının insan sağlığı üzerine hizmet veren kurum olduğu dikkate alındığında, özellikle bu kurum da sözleşmeli çalışan personelin kadroya geçirilmesinde önem ve önceliğin olduğu anlaşılacaktır. Bir kere daha ifade etmek istiyorum ki 3+1 düzenlemesi sağlık çalışanlarının öncelikli hakkıdır. Yorucu ve yoğun emek isteyen sağlık hizmetleri çalışanlarının kadro kapsamı dışında tutulmasına kesinlikle karşıyız. Ancak sendika olarak, diğer kurumlar da çalışan tüm sözleşmeli personelin kadroya alınmasından memnuniyet duyarız. Kurumlar arası ayrımcılığın gerekçesi olamayacağı gibi, sadece iki kuruma kadro düzenlemesinin öngörülmesini anlayabilmiş değiliz. Anayasa’ya ve adalet kavramına aykırı böyle bir düzenlemenin geri çekilerek tüm kamu çalışanlarını kapsayan bir düzenlemenin yapılmasından yanayız. Malum sendikanın “yetkili ama etkisiz sendika” olduğu bir kez daha anlaşılmıştır. Sarı sendikacılık böyle bir şeydir! Yetkiniz vardır ama kimse sizi dinlemez, taleplerinizi umursamaz. Bu nedenlerle sağlık çalışanlarına sesleniyorum: Sendikanı sorgula geleceğini karartma!”