Amasya İl Müftüsü Abdülkadir Keşvelioğlu, “Üç aylara girmiş olmanın sevincini ve heyecanını yaşıyoruz. Cenab-ı Hak bu rahmet mevsimini halkımız ve ümmeti Muhammed hakkında hayırlı ve mübarek eylesin” dedi. Keşvelioğlu açıklamasının devamında, “Üç ayların ilki Recep ayı aynı zamanda haram aylardan biridir. Haram aylarda savaş yasak edilmiştir. İnsanlar sulh ve sükûnet ortamında savaşın yıkıcı ve yok edici gücünü görsünler de barışı düşünmeye başlasınlar, barış ve huzur ortamının kıymetini bilsinler diye. Dolayısı ile bu mübarek aylar birbirimizin hakkını hukukunu gözetmemizi, kalp kırmamamız, gönül yıkmamamız bakımından önemlidir ve bizlere bu anlamda bir sorumluluk yüklemektedir. Üç ayların ikincisi Şaban ayı, üçüncüsünde Kur’an’ı indiği, oruç tutmanın farz olduğu Ramazan-ı Şerif’tir. Peygamberimiz üç aylar girince şöyle dua ederdi: ‘Allah’ım Recep ve Şabanı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan-ı Şerif’e eriştir.’ Peygamber Efendimiz Recep ve Şaban aylarında oruç tutmuş ve bizlerin de bu ayların faziletine binaen oruç tutmamızı tavsiye etmiştir. Bu aylar hattı zatında bir muhasebe, projektörü kendimize çevirme, nerden geldik nereye gidiyoruzun cevabını bulma, Rabb’imize ve insanlığa karşı vazifelerimizin, sorumluluklarımızın farkına varma bakımından bizlere bir imkân sunmaktadır. Hayatın koşturmacası arasında kendimizi unutabiliyoruz, yaşlandığımızın farkına varmıyoruz, ölüm, hesap günü, mizan yeniden diriliş gibi bizler için kaçınılmaz olan gerçekleri hatırlamamız bakımından da bir fırsat sunmaktadır. Bu ayların ve içindeki mübarek gecelerin ihdas edilmesinin bir hikmeti de budur. Yüce Rabb’imiz bu aylara verdiği değere istinaden bu aylar içerisine birde kutlu duraklar, mübarek kandil gecelerini yerleştirmiştir. Bu geceler Regaip, Miraç, Berat ve Kadir Geceleridir. Regaip Kandili, Recep ayının ilk cumasında yani bu cuma idrak edeceğimiz feyizli bir gecedir. Regaip kelime anlamı itibarı ile bir şeyi elde etmek ve çaba göstermek anlamlarına gelir. Bu gece itibari ile Regaip kulun Allah’a, Allah’ında kuluna rağbet etmesidir. Kulun Allah’a rağbeti tövbedir, duadır, zikirdir, tesbihattır, tevazudur. Allah’ın kuluna rağbet etmesi ise, kulunu bağışlaması, ona ikramda bulunması, nimet vermesi, rahmetiyle muamele etmesi, huzur ve esenlik vermesidir. Bir Müslümanın bu ayların ve mübarek gecelerin feyzinden yararlanması elbette bu ayları hikmetine uygun bir şekilde değerlendirmesine bağlıdır. Su, yanıbaşımızdan aksa da eğer gidip tasımızı suya daldırıp içmekten aciz isek, suyun yanı başımızdan gürül gürül akması bir mana ifade etmez. Bu bakımdan bu aylarda bol bol kaza ve nafile namazı kılmalıyız, oruç tutmalıyız akraba eş ve dost ziyaretleri yapmalıyız hayır ve hasenatımzla fakir fukarayı gözetmeliyiz. Bu ayların ve bu aylar içindeki mübarek gecelerin güzelliğini çocuklarımıza da yaşatmalıyız. Onları kandil gecelerinde camiye getirelim, bu gecelerin zihinlerinde yer edinmesi için bu gecelere özel ikramlarda bulunalım, hediyeler alalım” şeklinde konuştu.