Taşova’da lise son sınıf öğrencisi Selahattin Yeşil, yurt dışından getirttiği parçalarla 3D yazıcı yaptı. Makine mühendisliği okumayı düşünen Yeşil, 2 ay içinde 3D yazıcı yaptı. Türkiye’de ürünlerin fiyatlarının pahalı olmasından dolayı yurt dışından 20-25 günde getirttiğini söyleyen Yeşil, sıfırının 5 bin ile 10 bin arasında olduğunu kendisinin ise bin liraya yaptığını söyledi.
17 yaşındaki 12. sınıf öğrencisi Selahattin Yeşil, “Buna merak sardım. Bunu yapma aşamamda 1- 2 ay falan sürdü. Hepsinin tek tek Çin’den parçalarını sipariş ettirdim. Türkiye’de biraz pahalı olduğundan dolayı. Bunun sıfırını, hazırını almaya kalkışsan 5 bin 10 bin lira arası ama ben bunu bin liraya mal ettim. Şuan hiçbir sıkıntısı onlardan bir farkı yok. Biraz teknik fark var. Başka hiçbir fark yok. Bunda zorlanmadım. 1 günde topladım hepsini. Sadece parçaları temin etmek Çin’den geldiği için o biraz uzun sürdü. 20-25 gün. Şunu yaptım mesela, bu ortalama 25-30 dakika sürüyor. Sonra şu Eyfel Kulesini (Eiffel Tower) yaptım. Bunu da 4-5 saat civarı sürüyor. Sonra şurada bir tane büyük parça var. Bu daha yapım aşamasında bunu 2-2,5 günde yaptım tam olarak. Ama tam bitmedi. Yani yapım aşamasında. Motorlu uzaktan kumandalı olacak. Bir de drone yapıyorum. O droneninde parçaları hala Çin’den gelmedi. Olunca onu da gösteririz artık. Bir anda böyle aklıma gelmesi lazım. Bir ilham gelmesi lazım. Yoksa düşünüp de yaptığım bir şey değil. Bir anda geliyor yapmaya başlıyorum işte yapınca da bunlar ortaya çıkıyor işte. Arkadaşlarıma falan anahtarlık, ne bileyim stres çarkı yapıp veriyorum. Çoğunu kendim yapıyorum mesela. Şunu kendim yaptım. Bunu da kendim yaptım. Bunu bilgisayar aracılığıyla çizimlerini çizdikten sonra programla yazıp bir karta yüklüyorum. Bunun okuyacağı bir şekle getiriyorum. O da kendisi yapıyor. Şuan sizin görebilmeniz için ufak bir şey yaptım. Kalibrasyon küpü diye geçiyor. Normalde daha farklı zamanlarda mesela şunu yapması 5-6 saat sürdüğü için o yüzden ufak bir şey yaptım ben size görebilmeniz açısından. 15-20 dakikalık bir şey yaptım” diye konuştu.
Anne Özlem Yeşil, “Oğlumla gurur duyuyorum. İlk başta, ilkokul 3’te kuluçka makinesi yapmaya başladı. Onu yaptı. Bir arkadaşımıza hediye ettik onu. Sonra yavaş yavaş araba yapmaya başladı. İlk önce bir eski motor aldı. Motoru yapmaya başladığı an babası kimse inanmadı oğluma. Benden destekle başladık. Bir motor aldık. Onu sonra evde bir şeyler yaptı. Demirlerini falan kendi yaptı. Bir yerlerden malzemeleri buldu. Hurdacıdan. Arabayı oluşturdu. Taşova ufak yerdeyiz. Yani nereye gideceğimiz nereden destek alacağımızı bilmediğimiz için hiçbir yere başvurmadık. Kendi çabalarımızla, siz görmüşsünüz gelmişsiniz ilgilendiniz. Bir şeyler yapmaya çalışıyor. Oğluma güveniyorum. Oğlumla gurur duyuyorum. İnşallah en güzel şeylere ulaşmasını istiyorum. 2 sene oldu, 2 sefer TÜBİTAK’a gönderdik. Okul aracılığıyla. Ama kabul edilmedi. Yani kabul edilmeyince de güvencimiz geçti gibi hiçbir yere başvurmadık. İlham gelmesi gerektiğini söylüyor. İlham geldiği zaman sabahlara kadar uğraşıyor. Hiçbir şeyle uğraşmadan. Hatta gözleri bozuldu, bakmaktan pür dikkat. Samsun’a doktora götürdüm. Gözlerini dinlendir falan dedi işte. Ama ilham gelmediği zaman hiçbir şey yapmıyor. Aniden ben bunu yapmam gerekiyor diyor başlıyor. Aniden yapması gerekiyor. Başta kimse güvenmedi. Başta babası. Git boş işlerle uğraşma böyle şeyler yapamazsın dedi. Bıraktırdılar çocuğa. Ama ben oğlum dedim yapabilirsin. 50 TL ile başladık. İşte ondan sonra motor yapmaya başladı. Sonra herkes yavaş yavaş yaparsın aferin sana demeye başladılar. Ama ilk başta yapamazsın, çocuğu çok ağlattılar. Yapamazsın bırak bunlarla uğraşma falan dediler. Boş işler dediler. Şimdi petrole falan gidiyor, herkes geliyormuş fotoğraf falan çektirmeye. Herkes gurur duyuyormuş oğlumla. Bende oğlumla çok gurur duyuyorum. Kapalı alanlarda sürüyor. Ana yola falan çıkmıyor. Oğlum dersleri çokta iyi falan değil. Orta karar. Ama bu makineyle olan, bunlarla ilgili işleri, kitaplar özveriyle okuyor. Yani küçük yerdeyiz diye hiçbir yere çıkamıyoruz. Nereye gideceğimizi bilmiyoruz. Eşim oto tamircisi. Çokta maddiyatımız el vermiyor başka yerlere gitmeye. Kendi imkanlarımızla olduğu kadar yapmaya çalışıyoruz. Büyüklerimizden destek istiyoruz. Böyle insanların yani harcanmasını istemiyorum. Güzel yerlere, makine mühendisliği inşallah çocuğum olsun istiyorum. Çocuğuma güveniyorum” şeklinde konuştu.